Ah sana bir sarılsam Hemen şimdi her sıkıntıyı, olumsuzluğu anında silsem süpürsem. Doya doya öpsem o mis kokulu başak başak kokan Coğrafyamın toprağını.
Sonra yine daldım gittim ta en uzaklara. Sonra.
Sustum..
Gülüşümü de..
Gözyaşımı da sakladım..
Aynı yeryüzünü paylaştığım..
Yüreği çok uzağımda insanlardan..
Sağır bir dünyanın ortasındamı kaldık. İnsanın insanı anlaması çokmu zor. Dinlemeye zamanımı yok.
Yoksa.
Hiç sarılmadıkmı birbirimize.
Vatan sevgisi Kokumuz hiç üzerimize sinmedimi.
Hiç gelmedikmi göz göze.
Ya da hiç beklemedikmi kardeş, aile gibi olmayı. birbirimizi bu şehrin her hangi bir yerinde. Konuşup
Kahve içmedikmi mesela.
Sorunları tartışmadıkmı çare aramadıkmı.
örneğin.
Ağlarken gözümüzden süzülen yaşları hiç silmedikmi
Hiçmi tartışmadık sorunlu coğrafyamızı. Örneğin çevre, ses kirliliğini. Hiçmi yüreğimiz sızlamadı, yok olup giden ağaçlarımıza. Ve hiçmi yüreğimiz sızlamadı. Genç insanlarımızın. Beyin göçümüzün elimizin altından kayıp gittiğine hiçmi ağlamadık üzülmedik. Hani ‘seni seviyorum’ insanımızı. Vatanımızı. Çok seviyoruz. Sonra biz yemin etmemismiydik şerefim ve namusum uğruna Vatanımı koruyacağıma. demedikmi.
Biliyormusun Rauf Denktaşların, Doktor Küçüklerin, Ecevit lerin, Bu Vatan uğruna hayatlarını feda edenlerin kemikleri sızlıyor. Ama biz seninle sadece ahkam kesiyoruz. Sonrada yemekten yemeye dolaşıyoruz. özledik.
Çok özledik. Mis kokulu günleri.
Ve unutma hiç bir gelir kaynağı olmayan. En güzel biz sevdik Vatanımızı…
Sizi Seviyorum…